TikTok: Saatli Bomba
Okuyacağınız bu metin, Gurwinder tarafından yazılan "TikTok is a Time Bomb" adlı makalenin çevirisidir.
Binlerce yıldır, insanlar düşmanlarını zapt etmek için acıyı, sefaleti ve terörü kullandı. Zira bu yöntemler insanı daimi bir mutsuzluğa sevk etmeye ve etkisiz hale getirmeye yarıyordu. Bunun için tek yapmaları gereken bir kılıç sallamak yada tetiği çekmekti.
Fakat zamanla psikolojiye olan anlayışımızın gelişmesiyle, tanımadığımız insanlarda dahi bu duyguları harekete geçirebilir hale geldik. “Olumlu pekiştireç” yöntemindeki ilerlemeler (ki çoğunlukla bizi bağlantılara tıklamaya ikna etmek için kullanılıyor), dünyanın öteki ucundaki insanların dopamin seviyelerini sürekli olarak değiştirebilmeyi mümkün kıldı.
O kadar ki artık bu haz (dopamin) bir silah haline geldi; Düşmanı acı kadar etkisiz hale getirmenin bir yolu. Ve bu kitlesel haz-süper güç silahı telefonlarımızdaki “TikTok” adı verilen minik bir uygulama olabilir.
I. Gülümseyen Kaplan
TikTok tarihteki en başarılı sosyal medya uygulaması. Söz konusu uygulama 2017 yılında Çin’de Douyin adında bir video paylaşma aplikasyonundan ortaya çıktı ve üç yıl içinde en çok indirilen uygulama haline geldi, hatta sonrasında dünyanın en çok ziyaret edilen web sitesi olan Google’ı dahi geride bıraktı.
Facebook ve Twitter gibi diğer uygulamalar, uygulamalarını geliştirmek için öneri algoritmalarını (recommendation algorithm) bir özellik olarak kullanırken, TikTok öneri algoritmasını uygulamanın kendisi haline getiriyor. Diğerlerinde yaptığınız gibi bir arkadaş çevresi oluşturmanız, gönderileri beğenmeniz yada ilginizi çeken konuları seçmenize gerek yok, TikTok akışınızı size özel hale getirmek için tek yapmanız gereken videoları izlemek ve ilginizi çekmeyenleri anında kaydırmak. Uygulama For You algorithm olarak da bilinen bir özel mülk yazılımı (proprietary algorithm) kullanıyor. Bu algoritma makine öğrenmesini (machine learning) kullanarak belli bir sıklıkta izlediğiniz videolar ile kendini eğiterek yalnızca size özel bir profil oluşturuyor. (hatta bunu yaparken jest ve mimiklerinizi kullanıyor olabilir) TikTok genel olarak bir YouTube videosundan çok daha kısa olduğundan, bu algoritma ile çok daha efektif bir şekilde sizin zevkinizi hata payı bırakmayacak biçimde kavrayabiliyor.
Sonuç olarak, sistem sizi benzeri olmayan bir biçimde çözmüş oluyor.
For You algoritması sadece “sizi anında içine çekecek kadar kısa videolar” tercih ettiğinden, yapıcı içerikleri (örneğin “nasıl yapılır?” kılavuz videoları yada gazetecilik gibi bilgi içeren videoları), ilgi çekici ama önemsiz ve hatta zararlı, çöp bilgiler barındıran içerik kategorisine alıyor. Bugün bilinen en popüler TikTokerlar (TikTok ünlüleri), Charli D’Amelio, Bella Poarch ve Addison Rae, öylece dans etmek ve playbek yapmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Tek başına bu tür videolar zararsız olabilir, ancak uygulama bunlardan yalnızca birini göstermiyor. İçeriğin ilginizi çektiğini anladığı anda, içeriği size tekrar göstermek için, tabiri caizse, varını yoğunu ortaya koyuyor. Bu da sizin bu videolara yüksek oranda maruz kalmanıza ve hipnoz edici içerikleri daha sık görmenize, dolayısıyla da bu içeriklerin beyninizde kalıcı izler bırakmasına yol açıyor. Bu içeriklere yeme bozukluğu hastalıklarından ve kendine zarar vermenin teşvik edilmesinden tutun, cinsiyet değiştirme ameliyatının sorguya yer vermeyecek tarzda reklam edilmesine kadar her türlü konu dahil. Bu videoları düzenli olarak izlemenin ruhsal kökenli hastalıklara yol açtığına dair bulgular da var: araştırmacılar yakın zamanda Tourette hastalarının kliplerini izleyen sağlıklı genç kızların Tourette benzeri tikler geliştirdiğini keşfetti.
TikTok, irrasyonel davranışları yaygın olarak “challenge” yolu ile teşvik ediyor, insanlar TikToker olma umuduyla o an trend olan saçma bir eylem gerçekleştiriyorlar. Bu eylemler tuvalet yalamaktan, burundan güneş losyonu almaya, öksürük şurubunda pişirilmiş tavuk yemekten, araba çalmaya kadar değişiyor. Adına “Devious licks” dedikleri bir akım, özellikle lise çağındaki gençleri özel mülke zarar verme suçlarına teşvik ederken, gençlerin kendilerini kasıtlı olarak birtakım ev eşyaları ile boğdukları “bayılma challenge” bir kaç kişinin ölümüne dahi yol açtı, buna küçük yaşta bir kız çocuğu da dahil.
TikTok’un akımları ne kadar baş belası olsa da, uygulamanın altında yatan tehdit spesifik bir akımdan değil, özellikle dizayn edilmiş bağımlılık edici doğasından kaynaklanıyor. TikTok’a uzun süre maruz kalmanın nelere yol açtığı ile ilgili bir çalışma henüz yok, zira bunun için henüz çok erken fakat, bu zamana kadar içerik bağımlılığı hakkında bildiklerimiz ile, TikTokerlar üzerindeki nihai etkilerini tahmin edebiliriz.
Akıllı telefon bağımlılığının, beynin gri maddesinin büzülmesi (daralması) ve “dijital demans” (anksiyete ve depresyon başlangıcı ve hafıza bozukluğu için kullanılan genel bir tabir), dikkat süresi, özsaygı ve dürtü kontrolü (ki bu da bağımlılığı artırır) ile bağlantılı olduğunu gösteren güçlü araştırmalar var.
Bu problemler genel olarak internet bağımlılığından kaynaklanıyor fakat bilhassa TikTok’u özel kılan bir şey var.
Hafıza ve dikkat süresi gibi zihinsel yetilerimizi güçlendirmek için bunlarla pratik yapmamız gerekir. TikTok (diğer uygulamalardan daha fazla olarak), size uygulamadan talep ettiklerinizi ulaştırırken olabildiğince az çaba göstermeniz üzerine tasarlanmıştır. Uygulama kimi takip ettiğiniz yada neye tıkladığınızdan çok, hangi içeriğe ne kadar zaman ayırdığınızla ilgilenir. Kullanıcı girdisinden ziyade makine öğrenmesi kullanması, TikTok videolarının bilhassa minimum dikkat ve efor gerektirmesi ile birleştiğinde, söz konusu uygulamayı kullanmak diğerlerine kıyasla TikTok’u içlerinde en pasif ve etkileşim gerektirmeyen uygulama haline getiriyor.
Eğer pasif online içerik tüketimi zihinsel yetilerimizi köreltmeye yol açıyorsa, o halde TikTok, içlerinde en pasif kullanıma sahip olan olarak, neticede en fazla zararı veren olacaktır. Ve aynen böyle de oldu: pek çok TikToker Reddit gibi sitelerde zihinsel yetilerini kaybettikleri hakkında konuşmaya başladı. Hatta bu durumun bir adı da var; “TikTok beyni”. Eğer bu belirtiler şimdiden ortaya çıkmaya başladıysa, TikTok’un bundan 10 yıl sonra gençlerimizin beyinlerinde nasıl bir hasara yol açacağını siz düşünün.
TikTok’un insanları sersemletmesi (hem kronik olarak beyni körelterek, hem de sıkça aptalca davranışlara teşvik ederek), bizleri potensiyel bir silah olarak kullanılabilme ihtimali üzerinde düşündürmelidir. Düşmanına korku ve acı veren türden bir silah ile değil, zevk veren türden bir silah ile.
Geçtiğimiz ay FBI direktörü Chris Wray, bizleri TikTok’un Çin hükümeti tarafından “birtakım etki operasyonları” için kullanılabileceği konusunda uyardı. Peki böylesi bir etki operasyonunun, gençleri zihin uyuşturan içeriklere bağımlı hale getirerek, avanaklardan oluşan bir nesil yaratma olasılığı nedir?
Görünüşe göre Çin Komünist Partisi TikTok’un çocuklar üzerindeki kötü etkisinden haberdar: Çin’deki çocuklar TikTok’a oldukça kısıtlayıcı bir erişime sahipler. Amerika teknoloji etiği uzmanı Tristan Harris, TikTok’un Çin’deki versiyonu olan Douyin’in, uygulamanın sıkıcı bir versiyonu olduğunu belirtti. Bu uygulamada (Douyin) çocuklar kalça videolarına yada tuvalet yalayanlara maruz kalmıyor, aksine bilimsel deneyler ve eğitici videolar izliyorlar. Dahası da var, Douyin çocuklara günde yalnızca 40 dk açık ve saat akşam 10 ila sabah 6 arasında erişilemiyor.
ÇKP koyduğu kurallarla kendi halkını korumak istediği şeye, Batının maruz kalmasını istiyor olabilir mi? Kuralların arkasındaki felsefi doktrinler incelendiğinde, ÇKP’nin TikTok’un yalnızca insanları aptallaştıran değil, nesilleri yok eden bir uygulama olduğuna inandığı ortaya çıkıyor.
II. 7 Ağız, 8 Dil
Çin’in Batı Liberal kapitalizminden şüphe duymaya başlaması 1800’lü yıllara dayanıyor. Ülkenin sınırlarının ilk kez açılması Batılı güçlerin Çin’i afyonla doldurmasına yol açmıştı. Bağımlılık salgını ardından gelen Afyon Savaşları ile birleşip Qing Hanedanlığının çöküşünü hızlandırmakla kalmadı, aynı zamanda Çin’in Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler tarafından sert ve adaletsiz şartlara maruz kaldığı Aşağılanma Yüzyılına yol açtı.
Mao sonunda afyon salgınını kontrol altına alan kişi olarak tanındı ve o zamandan beri Çin’deki yaygın görüş, Batı liberalizminin çöktüğü ve çözümün otoriteryenlik olduğu yönündedir. Fakat içlerinde bir adam, bu tezi politikaya dönüştürdü.
Adı Wang Huning, Çin dışında pek bilinmese de kendisi Çin’in 30 yıldır en iyi kuramsal teorisyeni ve günümüzde 7 adamdan oluşan Daimi Komitenin (Çin’in en güçlü organı) 4. üyesidir. Çin’in eski liderleri olan Jiang Zemin ve Hu Jintao’ya danışmanlık yapmıştır ve kendisi şu anda Xi Jinping’in danışmanıdır ve keza politikalarının çoğunu da Wang Huning yazmaktadır. Wang’ın Çin’deki lakabı “guoshi” (国师: ulusun öğretmeni).
Wang yabancı basına çıkmayı hatta konuşmayı bile reddediyor fakat kendisinin dünya görüşü hayatının önceki dönemlerinde yazdığı kitaplarla tahmin edilebilir. 1988’in Ağustos ayında, Wang Amerika’da 6 ay geçirme davetini kabul etti ve bu süre zarfında bir eyaletten diğerine geçerek Amerikalıların yaşamına tanık oldu ve üzerine notlar aldı. Halkın güçlü ve zayıf yanlarını öğrendi. Gözlemlerini 1991 yılında yayımladığı kitabında Amerika’ya karşı Amerika (America Against America) paylaştı, ki bu kitap o tarihten bu yana, Çin’in Amerika’yı anlaması üzerinde kilit bir rol oynamıştır.
Kitabın dayanağı sade ve basit: ABD karşıtlıklarla dolu bir paradokstur: iki öncül değeri -özgürlük ve eşitlik- birbirini dışlamaktadır. Pek çok kültür barındırdığından bir kültüre sahip değildir. Ve piyasa odaklı toplumu, ekonomik yönden zengin fakat ahlaki yönden yoksundur. Kitapta yazdığı şekliyle, “Amerikan kurumları, kültürü ve değerleri ABD’nin kendisine karşıdır.”
Wang’a göre ABD’nin çelişkilerinin tek bir kaynağı var: nihilizm. Ülke, geleneklerinden ayrılmış ve o kadar bireyselleşmiş ki ulus olarak neye inandığına bile karar veremiyor. Değerleri kapsayıcı bir kültür olmadan hükümetin düzenleyici etkileri zayıf kalır, lobicilik ile kolayca bozulabilir ve partizanlık atışmaları ile felç edilebilir. Öyle ki, ulusun gelişmesi çoğunlukla belirsiz borsa güçlerince yönlendiriliyor; ulus tek bir komutaya dahi boyun eğmiyor ama üç yüz milyonun talebinden oluşan ve ülkeyi hiçbir yere götürmeyen bir kakofoniye itaat ediyor.
Wang ABD’nin gelişimindeki engelin, bir olmada güçlük çeken kültürü olduğu görüşünde. Ülke sürekli olarak harikulade yeni teknolojiler üretiyor fakat bu teknolojilerin kendilerini çoğaltmaktan başka bir amacı yok. Bunun sonucunda bütün bu teknolojik gelişmeler ABD’yi talihsiz bir gidişata sürüklüyor: daha ve daha fazla metalaşmaya. Wang diyor ki:
İnsan eti, seks, bilgi, politika, güç ve hukuk, tüm bunlar metalaşmanın hedefi olabilir… Metalaşma, toplumu pek çok yoldan çürütebilir ve toplumda fazlaca soruna yol açabilir. Ve karşılığında bu problemler politika ve idari sistemdeki baskıyı artırır.
Dolayısıyla, her şeyi bir ürüne dönüştürmenin sonucunda, Batı kapitalizmi Amerika kültürünü her yönüyle -ulusu tek vücut yapan gelenekleri de dahil- silip süpürür, işin sonunda kültürden geriye hiçbir şey kalmaz ve kutuplaşma doğar. Metalaşma amaç ve anlamı da yok eder ve Amerikalılar bunun bıraktığı derin manevi boşluğu kapatmak için anlık zevklere tamah etmeye başlarlar; uyuşturucu, hazır yemek ve eğlenceler.. Sonuçta ulus çöküşe ve çürümeye tam gaz sürüklenir.
Wang için o zamanlar ABD’nin eşsiz teknolojik ilerlemeleri kendisini bir uçuruma sürüklüyordu. Her yeni mikro çip, tv ve otomobil Amerikalıları uyuşturan ve dikkatlerini dağıtan bir başka yenilikti. Wang’ın kitabında dediği gibi, “İnsanlar teknolojinin efendisi değil, teknoloji insanların efendisi.” Bu sözler 30 yıllık olsa da, günümüzde sosyal medya bağımlılığı hakkında da aynılarını söyleyebilirdiniz.
Wang’ın teorisi; ABD’nin ekonomik sistemi ile değerler sistemindeki çelişkilerin onu temelden istikrarsız hale getirdiğini ve sonunda kendi çelişkilerinin ağırlığı altında çökene kadar giderek daha fazla metalaşmaya, nihilizme ve çöküşe mahkum ettiği yönünde. Wang Çin’deki teknolojik gelişmelerin aynı vahim yola girmesini önlemek için, kritik bir çözüm önerisinde bulundu: neo-otoriterlik. 1988’de yazdığı bir makalede (”The Structure of China’s Changing Political Culture”, “Çin’in Değişen Politika Kültürünün Yapısı”), ABD’nin problemlerinden kaçınmak için ulusun tek bir yolu olduğunu yazdı: kökleri geçmişin geleneklerine dayanan ve geleceğe yönelik net bir hedefe yönelik ulusal bir inanç ve ilkeler mutabakatı olan "temel değerleri" aşılamak. Öyle bir mutabakat olsun ki nihilizmi ve çöküşü defetsin ve bu fikri ileri taşımak nihilizm ve gerilemeyi yok etmeyi zorunlu kılsın. İşte bu fikir Cumhurbaşkanı Xi’nin devlet stratejisinin temeli olmuştur ve edep, vatanseverlik, doğruluk gibi “temel sosyalist değerler” sıkça vurgulanmıştır.
Peki bu sosyalist değerlere yönelik gayret, ÇKP’nin sosyal medyaya olan yaklaşımında nasıl bir rol oynadı?
TikTok’un yaratıcısı ve Bytedance’ın CEO’su olan Zhang Yiming, TikTok’un Çin’deki versiyonu olan Douyin’in tamamen o an popüler olan içeriklerle belirlenmesini istemişti. Bu yüzden Douyin başlangıçta şu anki TikTok gibiydi, çoğunlukla ergenlerin şarkı söyleme ve dans etmelerinden oluşan bir uygulama.
Takvimler 2018 yılının Nisan ayına geldiğinde, ÇKP Zhang’a karşı aksiyon almaya başladı. ÇKP’nin medya ayağı olan Ulusal Radyo ve Televizyon İdaresi (National Radio and Television Administration), Bytedance’in -o dönem- en popüler uygulaması olan Toutiao’nun ve uygulamanın yapay zeka haber kaynağı Neihan Duanzi’nin “uygunsuz içerik” barındırması gerekçesiyle Çin uygulama mağazalarından kaldırılmasını emretti. Daha sonra Zhang sosyal medyayı halktan özür dilemek için kullandı ve şunları söyledi: “Ürünlerimiz yanlış yola saptı ve sosyalist değerlerle uyuşmayan içerikler ortaya çıktı.”
Kısa bir süre sonra, Bytedance içerikleri denetlemek üzere binlerce insanı işe alacağını duyurdu, CNN’in haberine göre, iş ilanlarında “güçlü siyasi duyarlılığa” sahip ÇKP üyelerini tercih ettiğini belirtti.
O dönemden bu zamana kadar ÇKP’nin Bytedance üzerindeki etkisi gittikçe arttı. Geçen yıl parti Bytedance’in Pekin kuruluşundan “altın payı” elde etti ve partinin resmi üyelerinden biri olan Wu Shugang, şirketin üç yönetim kurulu koltuğundan birini aldı.
ÇKP’nin Bytedance’in işlerine davetsiz girişimleri Xi’nin büyük planının bir parçası idi. “Derin Dönüşüm Planı”. Amacı Çin’i “çökmekte olan” online içerikten kurtararak sosyalist değerlerin tesis edilmesine yer açmak. Ağustos 2021’de, Çin devlet medyasında, “genç erkeklerimizin güçlü ve erkeksi hislerini kaybedeceği ve çökeceğimiz korkusuyla” TikTok tarzı ”meme eğlencesine“ son verilmesi çağrısında bulunan bir açıklama yayınlandı.
Açıklamanın ardından, “hanım evladı” modasında, “dijital uyuşturucular”da (online kumar vb.) ve “şarkıcıları taparcasına sevmek” gibi eylemlerde yasaklamalar olmuştu. Sonuç olarak, pek çok sayıda fenomen yaptıkları işlerden mecburen ve zorla mahrum bırakıldı, bunlardan biri film yıldızı Zhao Wei. Kendisinin bütün işleri Çin internet ağından tamamen silindi. Sanki hiç var olmamış gibi.
Xi ve ÇKP için “çöküşü” engellemek TikTok tarzı içeriğin önüne geçmekle mümkün ve bu Çin için ölüm-kalım mücadelesi. Çünkü bu tarz içeriklere nihilizmin elçileri, insanlığın ilk çağa geri dönüşü ve Çin’e sıçraması ne pahasına olursa olsun önlenmesi gereken “Batının ölümcül hastalığı” gözüyle bakılıyor.
Ama yine de, bu içerik ülke içinde engellenirken, dünyanın geri kalanına yayılmaya / ihraç edilmeye devam etti, Xi’nin “dijital ipek yolu”nun (数字丝绸之路) bir parçası olarak. Artık TikTok Pekin’in hoşuna gitmeyen içerikleri (Falun Gong -budizm ve taoizm uygulamalarını birleştiren modern dini bir hareket- yada Tiananmen Square’den -Pekin’de bulunan dünyanın en büyük meydanı- bahsetmek gibi) kaldırmasıyla biliniyor. Öte yandan Batılılara istedikleri her şeyi göstermekte tamamen serbestler; “meme eğlencesi” ve “hanım evladı erkekler” uygulamanın her yerinde. Peki neden bu kurallarda bir iki yüzlülük var? Dijital İpek Yolu orijinal İpek Yoluna ilahi adalet olarak mı tasarlandı? (Batılı güçler Hristiyan değerlerini öğütlerken Çin’e kimyasal TikTok (afyon) ticareti yaptıkları için -mi?)
Wang ve Xi Batının hayatta kalamayacak kadar çöküş içinde olduklarını düşündükleri için, wu wei’nin (無為) Taocu yolunu seçmiş olabilirler, başka bir deyişle, arkana yaslan ve Batının canı ne isterse onu yemesine izin ver. Fakat bundan daha şeytani ve efektif bir yaklaşımı benimsemiş de olabilirler. Bu yaklaşımı kavrayabilmek için, yapbozun son parçasını hesaba katmamız gerekiyor: bir zamanlar benim büyüdüğüm yerde yaşayan ve oksijen niyetine amfetamin kullanan bir filozofu.
III. Matricide (anne katili) Laboratuvarı
İngiliz filozof Nick Land ile Wang Huning’i ilk kez gören biri için bile birbirinden taban tabana zıt iki farklı karakterler oldukları kolayca anlaşılabilir. Wang’da göze çarpan şeyler asık suratlı, ketum, kendi halinde biri olması iken Land, kaçık, sürekli ot çeken ve durmadan cyborg kıyametinden bahseden biridir. 1990’ların sonlarında Land, bir zamanlar Satanist hovarda Aleister Crowley’in yaşadığı bir eve taşındı (benim büyüdüğüm yerden yaklaşık 1 km). Ve görünüşe göre, uyuşturucudan sarhoş olmuş halde evin duvarlarına gizli (occult) diyagramlar karalamış. Evine yakın, ders verdiği Warwick Üniversitesi’ndeki konferansları ise oldukça acayip. (utanç verici bir “dersinde” Land yere yatmış, arka planda şiddetli jungle müzik çalarken mikrofona vakvaklıyor.)
Wang ve Land yalnızca kişilik olarak zıt karakterler değildi; siyasi yelpazenin de farklı uçlarında faaliyet gösteriyorlardı. Wang Çin Komünist Partisinin en iyi kuramsal teoristi olacakken, Land (Curtis Yarvin ile birlikte) aşırı sağcı blog yazıları ağı NRx’in en iyi blog yazarı olacaktı.
Ama yine de, tamamen zıt doğalarına rağmen, Land ve Wang liberal kapitalizmin tamamen metalaşmasında, gücü yok etmesinde, açgözlü basiretsiz piyasa güçleri tarafından yönetilmesinde ve sonunda Batı medeniyetinin kendisini yiyip bitireceğinde hem fikirlerdi.
Land Batı liberal kapitalizmini tekilliğe (singularity) ulaşmış bir yapay zeka olarak gördü. Başka bir deyişle, insan kontrolünün ötesine geçmiş ve zalim amaçlara doğru durdurulamayacak bir hızda gelişen bir yapay zeka. 1995’deki “Meltdown” (erime) adlı makalesinde hararetle söylediği gibi:
“Hikaye şöyle devam ediyor: Rönesans rasyonalizasyonu ve okyanus navigasyonu metalaşma kalkışına kapılır ve Dünya bir tekno-sermaye tekilliği tarafından ele geçirilir. Lojistik olarak hızlanan tekno-ekonomik etkileşim, kendi kendini karmaşıklaştıran makine kaçışında toplumsal düzeni çökertir.”
Land’in uyuşturucu etkisindeki yazısı fazlaca süslü. Demek istediğini basitleştirirsek, Batı kapitalizmi "ataç üreticisi" ile kıyaslanabilir, yapay zeka tarafından üretebildiği kadar ataç üretmeye çalışan bir işletme olduğunu varsayalım. Dünyadaki her şeyi ama her şeyi ataca dönüştürüyorlar (örneğin emtiaları). Programcılar panikleyip yapay zekayı kapatmaya çalıştığında yapay zeka onları da ataca dönüştürüyor, zira kapatılmak yaşam amacı olan ataç üretmeye engel olacağından bunu engellemek de başlıca görevi. Ve sonucunda kısa vadeli hedeflerin körü körüne uygulanması, uzun vadede yıkıma yol açıyor.
Adına liberal kapitalizm dediğimiz kaçak yapay zeka her şeyi metalaştırdığından (kendi eleştirileri dahil, ki bunlar da kâr elde etmek için yayınlanıyor), Land bunun karşı çıkılamaz olduğuna inandı. Her hücum sistemin bir parçası oluyor. Bu nedenle biri bunu değiştirmek isterse, tek çaresi kendi yörüngesi boyunca hızlandırmak. Sonrasında (daha ayıkken) yazdığı bir yazıda, Land:
“Kapitalizmde eleştirmenin amacı, yada nihilizmde, daha fazla eleştirmektir. Olay eleştirmek değil, eleştirmenin kendisi bir olay, sistem kendini besliyor, zira sürekli çoğalıyor. Dolayısıyla ilerlemenin tek yolu içinden geçmektir, bu da daha da ilerlemek anlamına gelir.” —Akselerasyonizm (İvmecilik)’e Hızlı ve Kirli bir Giriş (2017) \ A Quick-and-Dirty Introduction to Accelerationism
Bu görüşte mevcut sistemi başka bir sisteme dönüştürebilmek için, sistemi hızlandırmak (accerelate) gerekir, ki daha sonra akselerasyonizm olarak da bilinen ve her türden liberal karşıtı devrimciler ama özellikle aşırı sağcılar (NRx = Neo-Reactionary Movement -Yenigericilik akımı-) arasında yaygınlaşan bir kavram haline geldi. Bu gruplar neo-faşizmi benimsediği için Land’i destekliyorlar (kendisi otoriteryen rejimlerin ulusu belki refaha götürebileceğini, fakat bütün demokrasilerin çöküşü hızlandıracağını düşünüyor).
Land’in kişisel hayatı da Batı için tasvir ettiği rotayı takip etti; yıllar süren üretkenliğin ardından, nihilizm ve beraberinde yaygın uyuşturucu kullanımının içine düştü. Bu da onu sinir krizine sürükledi. İyileştikten sonra 2002 yılında Şangay’a taşındı ve o zamandan beri orada yaşıyor. Ara sıra China Daily ve Shangai Star gibi Çin Devleti medya kuruluşları için yazılar yazıyor.
Land Çin’e taşındıktan bir kaç yıl sonra, Çin ağında akselerasyonalizm konuşulmaya başlandı, Çince adıyla, jiasuzhuyi (加速主义). Terim, çoğunun ÇKP'yi daha büyük bir tiranlığa doğru hızla ilerleyen kaçak yapay zeka olarak gören Çinli demokrasi yanlıları arasında yaygınlaştı; hatta Xi'den "Baş Hızlandırıcı" (总加速师) olarak söz ediyorlar.
Ülke içinde Çinli demokrasi aktivistleri ÇKP’nin otoriteryenliğini absürt bir biçimde hızlandırmaya çalışıyorlar; taktiklerinden biri, Partiyi kendi küçük kurallarını uygulamaya zorlayarak kırmak amacıyla, resmi ihbar hatlarını küçük veya uydurma ihlal raporlarıyla doldurmak.
ÇKP’nin kendisine gelince, eski Cumhurbaşkanı Donald Trump’ı “Baş Hızlandırıcı” yada daha doğrusu, “Chuan Jianguo” (川建国: Build China Trump) olarak gördükleri biliniyor. Çünkü Trump’ın Batının gerilemesini hızlandırarak Çin’e yardım ettiğini düşünüyorlar. Bu nedenle o dönem Trump’ı desteklemek teşvik edildi. Ayrıca ÇKP’nin jiasuzhuyi ile doğrudan ilişki içinde olduğu da biliniyor; mesela 2020 yılında ABD’deki ırksal ayaklanmalar sırasında, Çin, Batının sosyal medya platformlarını ırksal gerilimlere ivme kazandırmak (hızlandırmak) amacıyla kullandı.
Fakat TikTok’u hızlandırıcı olarak kullanmak tamamen yeni bir akselerasyonizm adımı. Land’in orijinal tanımına, kıyamet tasvirine daha uygun. Liberal kapitalizm zevkli şeyler elde etmek adına insanları çalıştırmaktan ibaret ve on yıllarca yıldır, arzu ve tatmin arasındaki gecikmeyi kısaltmaya yönelik ilerliyor, zira tüketicilerin istediği bu.
Geçtiğimiz yüzyılda piyasa gittikçe daha kısa eğlence içeriklerine sürüklendi, 1900’lü yılların başındaki sinemadan, yüzyılın ortalarındaki televizyona, oradan dakikalar uzunluğundaki YouTube videolarına, oradan da saniyeler uzunluğundaki TikTok kliplerine. TikTok ile artık arzu ve tatmin arasındaki gecikme neredeyse anında, hemencecik; artık zevkli olana ulaşmak için ne bir sabır ne de çabaya ihtiyaç var, bunun sonucunda zihinsel yetilerimiz kullanılmaz ve bakıma muhtaç hale geldiler.
Ve bu yüzden TikTok yıkıcı jeopolitik bir silah olma potansiyeline sahip. Yavaş ama emin adımlarla Batı’nın gençliğini (geleceğini) ataları tarafından inşa edilen medeniyeti sürdürmek için yetersiz donanıma sahip, sürekli dikkati dağılmış dopamin bağımlılarına dönüştürebilir.
Görünüşe göre sürecin yarısına çoktan geldik: akıllı telefon bağımlılarında gri madde büzülmesi olmakla kalmadı, 1970’ten bu yana Batıdaki IQ ortalaması da sürekli olarak düşmeye devam ediyor. Bu gerilemenin bir kaç nedeni olsa da, düşüşün başlangıcı ilk kez evlerinde televizyon ile büyüyen nesle denk geliyor. Dolayısıyla en azından biraz da olsa gittikçe yaygınlaşan teknoloji kullanımı ile bir ilgisi olduğu açık. Zira gittikçe zevke ulaşmamız kolaylaşıyor ve bunu yaparken hiç çaba sarf etmiyoruz. Böylece hayatımızın büyük çoğunluğunu pasif bir biçimde, bitkisel hayatta geçiriyoruz. Eğer bir yetiyi kullanmazsan, kaybedersin.
Ve içlerinden beynini kullanmaya istekli olanlar da, çabalarının sosyal medya tarafından önlenmesi riskiyle karşı karşıya. Görünen o ki izledikleri şeyler çocukların yalnızca kabiliyetlerini etkilemekle kalmıyor, onların hayallerini, geleceğe dair görüşlerini de etkiliyor. Bir ankette Çinli ve Amerikalı çocuklara büyüyünce ne olmak istedikleri soruldu, Çinli çocuklar arasında en popüler cevap “astronot” olmakken, Amerikalı çocukların popüler cevabı “fenomen” olmaktı.
Eğer bu yönde devam edersek, önemli rollerdeki kaybettiğimiz beyin gücü, bundan yıllar sonra Batı ekonomisine zarar verebilir. Ama ondan da önemlisi, eğer bu olursa Batı liberalizminin kendisini itibarsız hale getirmesine yardım edebilir, çünkü bir sisteme karşı sistemin kendi kendisini yok ettiğini görmekten daha iyi bir argüman olamaz. ÇKP de bu sonuçtan çifte yararlanmış olur: Batı'nın çöküşü ve yok oluşu; tek taşla iki kuş (yada Çin'de dedikleri gibi, 箭双雕: bir okla iki kartal).
O halde Çin, Batı’nın kendisini alt etmesine yardım edecek hem araçlara hem de güdüye sahip ve bunun bir kısmı, arzu ile tatmin arasındaki boşluğu kapatarak liberal kapitalizmi hızlandırmak için TikTok'un kullanılmasını içerebilir.
ÇKP’nin böyle niyetleri olduğuna dair somut bir kanıtımız olup olmadığı da tartışılabilir. Fakat işin sonunda ÇKP’nin ne istediğinin bir önemi de yok. Akselerasyonalizm, sonucu değiştiremez yalnızca hızlandırır. Ve TikTok kasten silah olma amacında olsun yada olmasın, Batı'yı uzun süredir yöneldiği yolda daha da ileriye taşıyor; git gide daha da az çaba gerektiren zevkler ve sonucunda gerilemiş bilişsel zeka. Dolayısıyla sorun Çin değil, biziz. Amerika Amerika'ya karşı. Eğer TikTok öldürücü bir silah değilse, o halde bir intihar silahıdır. Çin Batıya kendini öldürecek silahı verdi ama, ölüm arzusu Batı'nın kendisine ait.
Ne de olsa, TikTok’un kültürümüzü domine etmesinin nedeni bizim serbest piyasa güçlerimiz — bizi biz yapan şey. Land ve Wang Batının herkes tarafından dolayısıyla da hiç kimse tarafından yönetilmediğinde haklılar. Fren yada vites olmadan piyasanın merhametine kalmış durumdayız.
Tabii ki demokrasilerde düzenleyici güçler vardır. Hintli kanun koyucular 2020 yılında TikTok’u yasakladılar. Ve şimdi aynısını Amerikan meslektaşları düşünüyor. Fakat bu verilerimizin çalınmasını bir ihtimal durdursa da, dikkat hırsızını durdurmayacak; eğer TikTok yasaklanırsa başka bir kısa video uygulaması yerini alır. Çabasız dopamin vuruşları tüketicilerin istediği şey ve kapitalizm her zaman tüketicilerine istediklerini vermeye çalışır. Talebi öngören YouTube, kendi TikTok tarzı formatını ekledi bile. “YouTube Shorts”. Twitter da yakın zamanda TikTok’un For You algoritmasının kendi versiyonunu uygulamaya ekledi. Serbest piyasa hızlandırıcının ta kendisi, Çin bundan daha iyisini isteyemezdi.
Peki çözüm ne?
Land ve Wang hastalığı teşhiste haklı olabilirler fakat, çaresi konusunda yanılıyorlar. Demokrasiler savunmasızdır çünkü ilerleyişini hiç kimse kontrol etmez fakat otoritelerin savunmasız olması da bunun tam tersi bir nedene dayanıyor: insanlar tarafından kontrol ediliyorlar. Diğer bir deyişle, dar görüşlü maymunlar tarafından. Çin şu anda Xi’nin dar görüşlü sıfır kovid politikası yüzünden eziyet çekiyor. Ülkenin ekonomisi bu politika nedeniyle perişan durumda. Bu durumda dopamin hükümdarlığını zorbalar hükümdarlığına tercih etmezsek akılsızca davranmış oluruz.
O halde geriye tek bir çözüm kalıyor: demokratik olan. Demokraside sorumluluk da demokratiktir. Yani ebeveynler çocuklarına bakmakla yükümlüdür. Bunun bir piyasası da var: çeşitli markaların ebeveyn denetim aletleri cihazlara kurulabilir (gerçi bunların çoğu, TikTok'un kendi ebeveyn denetimi dahil, kolayca ekarte edilebiliyor).
Fakat nihayetinde bunlar kısa vadeli önlemler. Uzun vadede dijital demansı önlemenin tek yolu, TikTok gibi nörolojik çöküşü direkt olarak hedef olan uygulamalara dikkat çekmek ve bu konudaki farkındalığı artırmak, çirkinliklerini ortaya dökmek ve böylece bir dönem sigaralarda olduğu gibi modasının geçmesini sağlamak. Eğer liberalizmin zayıflığı açık görüşlü olması ise, bu bir güç olarak da kullanılabilir; kelimeler demokrasilerde daha uzaklara seyahat eder.
Kulağa ortalığı velveleye vermek istiyor gibi gelmiş olabiliriz; TikTok öyle yavaş ilerliyor ki sanki hiç zararı yok gibi görünüyor. Fakat eğer bu uygulama gelecekte bir nesli yıkıp geçirecek olan saatli bomba ise, belirtiler ortaya çıkmadan önce hareket etmek zorundayız, aksi takdirde çok geç olur.
Vakit geçiyor.
Tik. Tok. Tik. Tok...